AŞURA GÜNÜ İmam Huseyinin Son Nasihatleri

13-3 kasım

İmam Hüseyin (a.s) Aşura günü gözü düşmanın yığınca ordusuna ilişip karşısında sel gibi insanları görünce ellerini göğe doğru kaldırarak şu duayı okudu:

“Allah’ım! Her gam ve kederde sığınağım, her sıkıntı ve zorlukta ümidim ve her musibette güvendiğim ve hazırlığım sensin. Kalpleri sarsan, kurtuluş yollarını kapatan, dostları kaçıran ve düşmanları sevindiren nice gam ve musibetleri sana şikâyet ettim, başkalarından ümidimi kesip sana yöneldim ve sen o gam ve üzüntüyü giderdin, onları bertaraf ettin, her nimetin sahibi ve her dileğin nihayeti de sensin.”

İmam Hüseyin (a.s) son olarak ailesiyle vedalaşmaya gittiğinde onları sabra davet ederek şöyle buyurdular:

“Bela ve musibete hazırlanın ve bilin ki Allah-u Teâla, sizi yakın bir zamanda düşmanların şerrinden kurtaracak, akıbetinizi hayra dönüştürecek ve düşmanınızı çeşitli belalarla azaplara duçar kılacaktır. Bu bela ve musibetlere karşılık da size çeşitli nimet ve kerametler bağışlayacaktır. Öyleyse şikâyet etmeyin ve değerinizi düşürecek söz ve söylemleri ağzınıza almayın.”

İmam Hüseyin (a.s) Ömer b. Sad’ın ordusuna hitaben buyurdular:

“Yazıklar olsun size ey Müslüman olduklarını iddia edenler ve ey en kötü yaratıkların takipçileri! Artık bu benim sizlere duyurduğum ve bununla hücceti sizlere tamamladığım en son sözümdür. Beni öldürdükten sonra dünyanızda refah içerisinde yaşayıp, saraylarınızda dinlenebileceğinizi mi sandınız? Heyhat, heyhat (asla, asla)! Çok yakında öyle kimseler sizi kuşatacak ki bütün bedenleriniz titreyecek, kalpleriniz yerinden kopacak, öyle ki gizlenecek bir yer bulamayacaksınız, emniyet yüzü görmeyeceksiniz, hatta hanımların (hayızlık döneminde kullandıkları) bezinden de aşağı ve hor bir duruma düşeceksiniz. Neden böyle olmayasınız ki? Çünkü siz Resulullah’ın (s.a.a) kanını dökmek, çocuklarını öldürmek, ailesini susuz bırakıp kadınlarını esir almak için yemin etmişsiniz.

Şüphesiz ben, sizin üç şey arasında seçim yapmanızı istedim, fakat siz çekindiniz ve zahiri gücünüz sizi aldattı. Şüphesiz ben zındık azgınınıza (Yezid’e) boyun eğmekten Allah’a sığınırım. Bu onurlu nefisler ve hamiyetli efendiler zillete boyun eğmemize izin vermezler ve bizi izzet içerisinde ölüme doğru harekete geçirirler; benim bu yiğitlere kavuşmamı ne kadar da teşvik ediyorlar. (Eliyle Kerbela meydanında, kanlarına boyanan Ben-i Haşim’in yiğit kahramanlarına işaret ettiler.) Allah’a verdiğim söze vefa edeceğim. Öyleyse tedbirinizi alın, tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın.”



Author: Erzurumname

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir