Sosyal Durum

Kültür ve sanat Yaşam, örf ve adetler Erzurumlular yüzyıllarca hayvancılık ve tarımla uğraşmış, günümüze kadar da bu gelenek süregelmiştir. Yazın yoğunlukla yaylalara çıkılmış, sonbaharda ise şehre inilmişir. Böylelikle şehir ve göçebe hayatı birlikte yürütülmüş, sürekli göçebe hayatı yerine sadece yaz aylarının yaylalarda yaşanıldığı bir şehir hayatı tercih edilmiştir. Dadaş Dadaş , Türkiye’de Erzurum denince halk…

Haberin Tarihi: 04 Ağustos 2013 – Okunma Sayısı:198 defa okundu.
erzurum6

Kültür ve sanat

Yaşam, örf ve adetler

Erzurumlular yüzyıllarca hayvancılık ve tarımla uğraşmış, günümüze kadar da bu gelenek süregelmiştir. Yazın yoğunlukla yaylalara çıkılmış, sonbaharda ise şehre inilmişir. Böylelikle şehir ve göçebe hayatı birlikte yürütülmüş, sürekli göçebe hayatı yerine sadece yaz aylarının yaylalarda yaşanıldığı bir şehir hayatı tercih edilmiştir.

Dadaş

Dadaş , Türkiye’de Erzurum denince halk arasında akla gelen ilk ifadedir. Dadaş kelimesi Erzurum’da ve yöresinde yerleşik veya menşe-i olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir halk oyunu olan Erzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost.[23]anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi [24] şeklinde de ifade edilir. Üzerinde çok beyan ve açıklamalarda bulunulan dadaş ifadesi, yöre kültürünün sembolik söyleniş biçimidir. İçeriği yukarıda açıklandığı gibi oldukça zengin olup, Erzurum merkezinde, civar ilçe ve köylerinde yaşayan, özellikle etnik Türk kökenli insanların kendi aralarında veya onlara başkalarınca yapılan hitap şeklidir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. Dadaş olmak tarihi kahramanlıklar, dostluklar, sevgi ve saygı diyalogları, insanlar arasındaki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın adeta alt yapısını oluşturan en önemli unsurdur. Anadolu ‘da özellikle olumlu anlamda Erzurum halkı için kullanılan bu ifade kültürel içerik taşır.[25]

Halk oyunları

Erzurum denince akla dadaş, dadaş denince de akla bar gelir.[26]. Bar, Erzurum ve yöresinde oynanan folklorik özellikteki halk oyunlarının genel adıdır. Bu özelliğinden dolayı bar kelimesi bilinen sözlük anlamları dışında yörede ; “el ele tutuşmak, birliktelik, bağlamak, topluluk, birlikte oynamak” gibi manalarda yorumlanır.[27] Bar, antropologlara göre Türklerin orta Asya’dan getirdikleri milli bir oyundur. Bu sebepten dolayı çok eski bir geçmişe sahiptir. Ortaya çıkış nedeninin ise; yaşanan iklim, coğrafya ve tarihi olaylar olduğu ifade edilmektedir.[27] Ünlü Türk seyyah İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı Yurttan Yazılar adlı eserinde ; Erzurum ‘daki halk oyunlarının asırlardan beri ” bar” adıyla anıldığını, “dadaşların” ” aşk, sevgi, mertlik, yardımlaşma, kahramanlık ” gibi duygularını sembolize ettiğini bildirmektedir.[26] Erzurum ili ve yöresi halk oyunları açısından çok zengin bir bölgedir. Günümüzde bu zenginlik bütün güzellikleriyle ve aslına uygun olarak bölgede yaşatılmaktadır.

“ Bar “ terimi, günümüz öncesi Türk şair ve yazarlarını farklı algılamalara da götürmüştür. Sadettin (Sadi) Akatay (1904-1944), ünlü “Bar” şiirinde barı : ” kahramanlık, yiğitlik, erlik destanı , yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar ” olarak tanımlarken ; Nejat Ünal ” Bar bir savaş oyunudur yiğitlere yaraşır ” ifadesini kullanmıştır.[26] Günümüzde, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında düzenlenen halk oyunları program ve yarışmalarına,Erzurum ‘daki “ Halk Oyunları ve Türküleri Derneği ” nin “ Halk Oyunları Ekipleri ” azami ölçüde katılmaya özen göstermekte ve bu anlamda önemli başarılar elde etmektedir.[27]

Erzurum barı ; erkek ve kadın barları olmak üzere iki katagoride oynanmaktadır. İsmail Habip Sevük ”Yurttan Yazılar ” adlı eserinin ” Dadaş ve Bar” ‘la ilgili bölümünde ; ” iyi bilenler tarafından oynanınca seyrine doyum olmaz ” dediği barların oynanma şekli ve sırası ile ilgili olarak ; ” Gergin birer yay gibi duran dadaşların oynadığı ilk bar, barbaşının elindeki mendili bir bayrak gibi salladığı ve sanki vücudun akümülatörüne hareketin elektriği doldurulmaktaymış hissini veren Başbar dır.”[26] ifadesine yer vermiştir.

Kıyafet

Erzurum ve yöresinde mahalli kıyafetler günümüzde de bilinmekte ve giyilmektedir. Özellikle Kadınların geleneksel giyimi ihramdır. (Ehram) İhram genellikle 185 x 215 cm ebadında yünden özel olarak dokunmuş örtüdür. Şekil ve renk olarak farklı zümrelere hitap eder.

Ağız

Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkiye Türkçesi ; göçler, iklim, coğrafya ve dilin kendisine ait özelliklerinden dolayı Anadolu ‘da çeşitli ağızlarla konuşulmaktadır. Erzurum ‘da kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu (Türkoloji) Prof. Dr. Leyla Karahan ‘ın[28] “ Anadolu Ağızları nın Sınıflandırılması” (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre; Erzurum, Aşkale, Ovacık, Narman grubundadır. İletişimde ve medyada kullanılan teknolojik ürünlerin günden güne gelişmesi ve artması Türkiye genelinde İstanbul ağzının yaygınlaşmasına ve yöresel ağızların giderek azalmasına hatta kaybolmasına sebep olmakta ise deErzurum şehir merkezi ilçe ve köylerinde konuşulan şive diğer bölgelere kıyasla kendine özgü yapısını büyük ölçüde korumaktadır.

Şenlikler

Erzurum gelenekleri arasında olan 1001 hatimler şehrin en önemli şenliklerindendir. Özellikle Aralık ayında okunmaya başlayan 1001 hatimler yaklaşık 1 ay sürer. Tüm şehir halkı 1 ay içerisinde hatimler okur ve 1 ayın sonunda okunan hatimler Ulucamii’de tüm halkın katılımı ile bağışlanır ve Erzurum için dualar edilir. Erzurum’un manevi mimarlarından olan Alvarlı Efe Hazretlerinin beyitlerinden de okunur.[29]

Mutfak

 

Erzurum merkez ve yöresine özgü yemekler : Bilinen Türk mutfağı’na ek olarak Erzurum’ un geleneksel mutfağı ; Ayran aşı ( yayla çorbası), herle aşı, kesme çorbası, paça çorbası, çeşitli türde et yemekleri özellikle son yıllarda Erzurum’ un simgelerinden biri haline gelen Cağ kebabı ( kırmızı et dönerin, odun ateşinde koyun eti ve özel katkı karışımla hazırlanıp yatay olarak ateşte pişirilen türü) , kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hıngel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, lor dolması, kartol pancarı(patates yahnisi), çeç pancarı, çortuti pancarı, şile, şalgam dolması, pazı ve lahana dan yapılan etli-zeytinyağlı yemekler, ekşili dolma, evelik dolması ve kuzu kulağı (bitki) kavurması; ebegümeci, pirpirim ( semizotu ) ‘dan oluşur.
Tatlılar ;dökme tepsi tel kadayıf ve kadayıf dolması, burma tatlısı yörenin en bilinen ve sevilen tatlılarıdır.
Hamur işi olarak; tatar böreği, erişte plavı, tereyağlı su böreği, sini ketesi-içli kete-tandır ketesi , açık ekmek ( lavaş ) – pide (tandırda), gugul ( tereyağlı ) yapılır.
Kahvaltıda ve hemen hemen her öğün yemek sonrası azda olsa tüketilen göğermiş (kerti) lor, civil peynir ve koyun peyniri de yörede meşhurdur.[30]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir