Hz hüseyinin kerbelada küfe ordusuna karşı konuşmalarından bir kesit“Ey millet! Benim hasebimi ve nesebimi araştırın, benim kim olduğuma bakın

6 kasım1

İmam Hüseyin (a.s) yüksek bir sesle Ömer-i Sa’d’ın ordusuna hitaben şöyle buyurdu: “Ey Küfeliler! (birçoğu hazretin sesini duyuyordu.) Sözümü dinleyin, üzerime düşen, sizlere öğüt ve nasihat etmek vazifesini yapmadıkça ve bu bölgeye gelme sebebini size anlatmadıkça benimle savaş hususunda acele etmeyin.  Eğer insaflı davranırsanız saadete ulaşırsınız, ama eğer insaflı davranmazsanız o halde yaptığınız iş, gam ve üzüntünüze sebep olmaması için görüşlerinizi bir araya toplayın (düşünüp taşının ve hakkımda aldığınız kararı uygulayın) bana göz açtırmayın Şüphesiz benim velim (yardımcım) Kuran’ı indiren Allah’tır, salih kulların yardımcısı da O’dur.”

 

İmam Hüseyin (a.s) ardından, Allah’a hamd ve sena edip, Hz. Peygamber’e, meleklere ve enbiyaya selam gönderdi (o zamana kadar ve İmam (a.s) kadar güzel, belagatli ve akıcı konuşan bir kimse duyulmamıştır) ve şöyle devam etti:

 

“Ey millet! Benim hasebimi ve nesebimi araştırın, benim kim olduğuma bakın. Daha sonrada kendinize dönün (işinizin sonucunu düşünün) ve kendinizi kınayın. Bakın görün, beni öldürmeniz ve benim aileme (ve saygınlarıma) dokunmanız sizin için uygun mudur?

 

Ben, Peygamberinizin kızının oğlu değil miyim? Ben, Peygamberinizin vasisi ve amcasının oğlu değil miyim?  Ben, herkesten önce Allah’a iman eden ve Peygamber’in (s.a.a) Allah katından kendisine geleni tasdik eden kimsenin oğlu değil miyim? Seyyidü’ş-Şüheda (Şehitlerin efendisi) olan Hamza, amcam değil midir? Cennette iki kanatla uçan Cafer-i Tayyar, amcam değil midir? Peygamber’in (s.a.a) benim ve kardeşim hakkındaki; “Bu ikisi, cennet gençlerinin efendileridir” sözü size ulaşmadı mı?    Eğer sözümü tasdik ederseniz, bu söylediğim sözler birer gerçektir. Allah’a ant olsun ki, Allah-u Teâla’nın yalancıya gazap ettiğini bildiğim günden beri yalan söylememişimdir. Eğer beni yalanlarsanız, hâlihazırda Müslümanların arasında Peygamber’in (s.a.a) ashabından olan kimseler mevcuttur; bunu onlardan soracak olursanız size söylerler. Bunu Cabir b. Abdullah’i-Ensarî, Eba Said’i Hudrî, Sehl b. Sa’di’s-Saidî, Zeyd  Erkam ve Enes b. Malik’ten sorun öğrenin. Şüphesiz onların hepsi, Resulullah’ın (s.a.a) benim ve kardeşim (Hasan) hakkındaki buyurduğu sözü duymuşlardır. Bu sözler, sizi kanımı dökmekten alı koymuyor mu?”

 

“Daha sonra şöyle buyurdular: Ben ve kardeşim hakkında Peygamber’in (s.a.a) buyurduğu sözünde şüpheniz var ise, benim Peygamberinizin kızının oğlu olduğumda da mı şüphe ediyorsunuz? Allah’a andolsun ki doğu ve batı arasında (bütün dünyada) sizin ve sizin dışınızda Resulullah’ın (s.a.a) benden başka bir torunu yoktur.

 

Yazıklar olsun size! Acaba öldürdüğüm bir kimse veya zayi ettiğim bir mal veyahut (size vurduğum) bir yara karşılığında mı beni cezalandırmak istiyorsunuz? Sizlerden birini mi öldürdüm? Sizlerden birinin malını mı yağmaladım? Veya sizlerden birini mi yaraladım?”

 

İmam Hüseyin’in (a.s) sözü buraya ulaştığında Küfe ordusu tam bir sükût içerisine gömüldü, hiç kimse konuşmuyordu. Derken İmam Hüseyin (a.s) kendisini davet eden ve Ömer-i Sa’d’ın ordusu içerisinde olan Küfe’nin ünlü kişilerinden bir kaç tanesine hitaben şöyle buyurdu:

 

“Ey Şebes b. Rib’î! Ey Haccar b. Ebcer! Ey Kays b. Eş’âs! Ve ey Yezid ibn-i Haris! “Meyvelerimiz yetişmiş, çevremiz (bağ ve bahçelerimiz) yeşermiş ve senin için teçhiz edilmiş bir orduya doğru geliyorsun” diye bana mektup yazmadınız mı?”

 

Burada Kays b. Eş’âs, yüksek bir sesle şöyle dedi: “Ey Hüseyin! Ne dediğini bilmiyoruz. Fakat amcanoğlu Yezid’in emrine boyun eğ. Biat ettiğin takdirde sana karşı, gönlünün istediği şekilde davranılacak ve sana en ufak zarar bile dokunmayacaktır.”

 

İmam Hüseyin (a.s) ona cevaben şöyle buyurdu:

 

“Hayır, Allah’a andolsun ki, ben size zillet elini uzatmayacağım ve köleler gibi de onların önünden kaçmayacağım.”

 

Sonra bağırarak şöyle buyurdu:

 

“Ey Allah’ın kulları! “Ve şüphe yok ki ben Rabbime ve Rabbinize sığınırım beni taşlayıp öldürmenizden”[1]  Kendisini beğenmiş ve kıyamet gününe iman etmeyen her tekebbürlü insandan, benim ve sizin rabbiniz olan Allah’a sığınırım.”

 



 

 

Author: Erzurumname

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir