AZ KONUŞMANIN FAYDALARI

10-3 ekim

Dilini, altınını sakladığın gibi sakla ki, bir nükte ile kalbin hüzünlen­mesin. Yine dilini dudakların ve dişlerinle hapset ki, seni ipe ve zindana götürmesin. Eğer sözü azaltır ve sessizliği uzatırsan gizlenir ve kurtuluş yoluna girersin. Kişi kendi dilinin altında gizlenmiştir. Dile gelen her sözün zararını düşünmek gerekir. Zira, insanın belâsı dilinden gelir.

BEYİT

Bağla ağzını ey Hakkı, sadef gibi gizlen ve suskun ol Ki, dilin ziyanıdır, hem şüphesiz can düşmanındır.

Nice boş sözler sahibi için eksikliktir. Nicesi de ona düşmandır. Gizli toplantılar emânetler gibidir. Onları nakletmek hainliktir.

İnsanın iyi olması, dilini tutması ve bol ihsanda bulunması anlamına gelir. Önce düşün, sonra söyle. Akıllı olanın dili kalbinde, ahmak olanın kalbi de ağzındadır. Doğruyu söyle kazançlı ol. Bâtılı, yanlışı söyleme ki, güvende olasın. Her insana dilinden dolayı sitem edilir. Sırları gizlemekle her istek elde edilir. Nitekim bir gülşende bir bülbül, hâl diliyle feryâd ede­rek bir şahine sormuştur: «Sen ve ben ikimiz de birer kuş olduğumuz hâl­de, neden senin yerin sultanın eli de, benimki dikenli gül bahçesidir? Ve neden, sen güzel kekliğin yürek ve böbreğini yer, her kuşu avlar, her is­teğine kavuşur, sultanın yanında kadr ve kıymetin olur ve kuşların sultanı olursun da; ben ta sabahlara dek bir gül goncasının açılmasını beklerim, fakat, ben uyumadıkça o açılmaz? Uyandığımda gonca, ben görmeden açıldığı için bir türlü muradıma eremem de, dikenler içinde inleye inleye kan ağlar, yüreğime taşlar bağlarım?» Bunun üzerine şahin, şu şahane cevabı verir: «Ben bin murâd alır ve bir söylemezken sen, bir murâd al­maz ve bin söylersen sonunda   böyle murâdsız kalır ve ah çekersin!»

BEYİT

Sus Hakkı, sus ki, sükûtta Nice bin dil ve bin beyân vardır.

Sözün en güzeli, kısa ve anlamı derin olanıdır. Nice sükût en etkili söz ve nice söz, bir zehirli oktur. Nice insanı helak eden ve bir çok ni’me-tini elinden alan, dilidir. Dilin sürçmesi ayağın sürçmesinden daha kötüdür. Dil yarası, kılıç yarasından daha acı verir. Sana güven ve vakar veren suskunluk, sana pişmanlık ve utanç olacak sözden daha hayırlıdır. Dili korumak îmânın esâsıdır. Konuşmakla, Allah’ı zikretmenin gönülde ışıldattığı nurlar silinir. Öyleyse çok söz, gönlü karanlığa boğar. Müjdeler olsun, dili susup kalbi zikredene! Ve müjdeler olsun, diline sâhib ve her­halde şükredene! Hâl ehli olan arifin dili, dilsiz olur.

BEYİT

Ey Hakkı, boş çekişmeleri bırak, bırak da, O, boş söz etmeyen pâk zâttan hayrete var.

Dilini koruyan kendine, sırrını gizleyen de ruhuna ikramda bulunmuş olur. Arifin göğsü, sır kutusudur. Câhilin sükûtu ise cehaletini örter. Diline sâhib olmayanın işi pişmanlıktır. İki dilden biri de, kalemdir. Dilini koruyan güvenlidir. Hikmetli konuşan şereflidir. İnsanlara senin bilip de onların bil­mediklerinin hepsini söyleme ki, onlar sana ve irfan ehline ağır bir yük ol­masın. Dilinle ve bedeninle insanlara yakın, ruhun ve gönlünle de onlardan uzak ol.

BEYİT

Güneşin aydınlığını, yarasalar ne yapsın, ey Hakkı? Bu vahdet sırrını kalabalıkta hiç ifşa etme.

«Bilmiyorum» demek ilmin yarısıdır. Ayıpları örtmek insanlığı tamam­lar. «Bilmiyorum» diyememek, kavga ve çekişmeye yol açar. Akıllı olan her bildiğini halka aktarmaz. Yalanlanacak olan sözü halka söyleme. Her bildiğin hikmeti açığa vurma.

BEYİT

Ey gönül, sakın hastalıklı ağızda şeker çiğneme, Boş yere güneşin güzelliğinden bahsetme köre.

Karısına ve kölesine sırrını açıklayan, onlara tutsak ve muhtaç olur. Sırrını halka açıklayan da kendini ızdıraba sürükler. Aczini halka gös­teren, şeref ve i’tibârını yok eder. Malında cömert ol, onu esirgeme. Sır­rınla cimri ol, onu söyleme. Malına cimri olan, aşağılık; sırrına cimri olan, yücelmiş olur. Kendi sırrını muhafaza etmeyen ahmaktır. Başkasının senin sırrını saklamıyacağı muhakkaktır. Bir sırrını açığa vurana, bir da­ha sır verme. Kendini bilmezler içinde kendini düşürme.

BEYİT

Hep sırrını sakla ki, başın güvende olsun. Kalbi duru olan, sırlarla dolu olandır.

Sır nedir bilmeyene, esrar perdesini yırtma. Herkesin her sorusunu cevaplama. Sakın bir kimseye kötü hitapta bulunma ki, çirkin cevap al-mayasın. Sakın câhile aklının ermiyeceği bir hikmet söyleme ki, seni yalancı çıkarmasın. Zira, hikmetin senin üzerinde hakkı vardır ve hakkı, odur ki, onu ehli olmayanın elinde boşa harcanmaktan koruyasın.

BEYİT

Ezel sırlarından haberdarsan ey Hakkı, Deme onu, gizle sırrı ve duyurma herkese.

Nitekim kudsî haberde şöyle buyurulmuştur: «İnciyi köpeklerin ağzina atmayınız ve cevherleri domuzların boynuna asmayınız.» Zira, hik­met inci ve mücevherattan daha güzel ve daha latîf, onu inkâr eden de domuzdan daha alçaktır. Sırrı sînesine sığmayan güvenilir olmaz. Yalan, asla hayır görmez. İnsan bir şeyi tam anlamıyla gizleyebilir mi ki, yüz ifâdesinden okunmasın ve dil sürçmelerinden bilinmesin? Eğer konuş­man gümüşse, sükûtun altın olur.

Author: Erzurumname

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir