Erzurumun Manevi Önderlerinden Sanamerli Seyyid Hacı Ahmed Babanın kısa hayat hikayesi

H

Hacı Ahmet Baba Peygamber Efendimizin soyundan olup Seyyittir.. Hacı Ahmet Baba’nın babası Şeyh Yusuf Naili Efendi Van’a gelip Hoşab (Güzelsu) beldesine yerleşmiştir. Hacı Ahmet Baba 1792 senesinde burada dünyaya teşrif edmiştir. İlk tahsil ve tasavvuf terbiyesini babasının dergahında alarak, baba nezaretinde kemale ermiştir.
Hacı Ahmet Baba emribilmağruf göreviyle Anadolu’yu gezer sonra İstanbul’a gider oradan Hac farızasını ifa etmek için Hicaza  gider. Hicaz dönüşü Pir Muhammet Küfrevi dergahına gelerek iki yıllık bir eğitiminden sonra, 36 yaşlarında Babasından almış olduğu manevi bir işaret üzerine iki kardeş, Pasinler yöresine gelirler. Bu iki kardeş Aşağıpasinin alt sınırında olan ve Pasinlerle birlikte Narman kazasını da kuş bakışı seyreden Şimdiki adıyla Hacı Ahmet Baba (Sanamer) köyüne yerleşirler. İlk başlarda hüsnü kabül görmezler. Daha sonraları bunların hal ehli olduğuna şahit olan köy halkı, bu aileye sahiblenir, birlikte bir tekke inşası kurarlar. Tabiiki post nişin Hacı Ahmet Babadır.
Hacı Ahmet Baba dünya malı adına hiçbir şeye sahip olmamış, tek derdi İslamı, sünneti Resulullah’ı yaşamak, yaşatmak ve yaymak olmuştur. Ömrünü hep bu yolda tüketmiştir. Allah’ın dostları olan bu zatları Allah (C.C) kullarınada çok sevdirmiştir. İnsanların onları sevmesinin bir başka sebebi de onların züht ve takvaları, dünya malına önem vermemeleri olsa gerek. Bir hadisi şerifte Efendimiz (s.av) den şöyle nakledilir. Ebu’l- Abbas Sehl b. Sad es-Said(r.a) der ki: Adamın biri gelerek “Ya Resulullah İşlediğim zaman Allah’ın ve insanların beni seveceği bir amel söyle” dedi. Resulullah da şöyle buyurdu: “Dünyadan yüz çevir ki, Allah seni sevsin, insanların elindekilere göz dikme ki, insanlar seni sevsin”(İbni Mace) Bu zatlarında aynı vasıflara sahib olduklarından dolayıdır ki insanlar tarafından çok sevilmişler ve saygı görmüşlerdir.
Hacı Ahmet Baba hayat süresini seyhatle, halkı irşat etmekle geçirmiştir. Sohbetlerindeki hal; “Dünya sevgisinden ahiret sevgisine, ölüm korkusundan ebedi coşkuya, geçici aşktan gerçek aşka, kesretten vahdete, ikilikten birliğe, ilimden irfana, şeriatten tarikate, hakikatten marifete şeklinde kendini gösterir. Dünya onlar için gurbet, ahiret ise asıl vatandır. Can tende her nefes alıp verişinde asıl vatanına kavuşmanın hasreti içinde yanıp tutuşur.” Bu hal onu gönülden gönüle taşımıştır. Her gittiği yerde sevdalıları vardır. Bunları alıp pişirerek her birini  değişik yörelere irşat için göndermiştir. Bu halifelerinden bazıları: Abdulgani Efendi(Zikri), Micingirtli İsmail Baba, Zivinli Aziz Baba, Geçesorlu Kamil Baba, Bayburlu Ahmet Baba, Horumlu Molla Bahri, Aşık Sümmani Baba ve daha ismini sayamadığımız niceleri…
Allah’ın nurunun, kudretinin ve sır kapısının sahibi olan Evliyaullahtan biri olan Hacı Ahmet Baba gönülleri ihya ettiği gibi, hanegahıda hastalara şifa kapısı olmuştur. Elbette şifa verici olan sadece ve sadece Eş-Şafi olan Allah (C.C)dır. Ama şafi isminin tecelli ettiği bazı has kullarıda bu konuda çok etkili olmuştur. Neredeyse Kutbiyyet derecesindeki her zat mutlaka Kuran ile tedavi yolundan gitmişler ve çok güzel neticeler almışlardır. “ Biz Kuran’dan öyle ayetler indirmekteyiz ki müminler için şifa ve rahmettir. Zalimlerinde ancak sapıklığını artırır.”(İsra,82.Ayet) Kur’an-ı Kerim elbette müminler için şifa ve rahmet kaynağıdır. İnşallah kıyamete kadarda bu böyle devam edecektir.
Evliyalar yaşadıkları yere defnedilirler.Hacı Ahmet Baba 120 yıllık bereketli ömrünü 1912 (1329) yılında tamamlayarak fani alemden Baki aleme göçmüştür. Vefat ettiğinde güzide halifesi ve sır katibi olan büyük veli Abdulgani Efendi tarafından yıkanmış, cenaze namazını kıldırdıktan sonra yaşadığı eve defin edilmiştir. Türbeleri Horasan ilçemize 15 km. mesafede olan Hacı Ahmet Baba (Sanamer) köyünde bulunmaktadır.
Hacı Ahmet Babnın ruhu şad makamı cennet olsun.

Author: Erzurumname

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir