NÜBÜVVET VE BİLGELİK ARASINDAKİ FARK.

7Şİbn-i Sina’nın bilgi ve zekasına hayran olan öğrencilerden biri bir gün “Bu zeka ve ilimle peygamberlik iddiasında bulunsanız pek çok taraftar bulurdunuz.” der. Ünlü bilgin bu cahilane yaltakçılık karşısında susmaktan başka çare bulamaz. Aradan zaman geçer; bir kış günü sabahın ilk vakitlerinde İbn-i Sina, yataktan öğrencisine seslenir ve bir bardak su ister. Havanın soğuk olması nedeniyle bunu yapmaya üşenen öğrencisi çeşitli bahaneler öne sürmeye başlar ve yatağından çıkmaz. Bu sırada sabah ezanını okuyan müezzinin sesi duyulur. İbn-i Sina “Bak dostum.” der, “Bana, peygamberlik iddiasında bulunsam, inanacağını söylüyordun; halbuki şimdi bir bardak su vermiyor, sıcacık yatağını bir lahzacık olsun terk edemiyorsun. Şu müezzin ise, aradan 1000 küsür yıl geçtiği halde Peygamberin emrine itaat etmek amacıyla bu soğukta yatağını terk edip minareye çıkarak Allah’ın birliğine ve Resulullah’ın (s.a.a) elçiliğine şahadet etmektedir. Ne kadar seçkin de olsa; bir bilginle bir peygamberin sözlerinin, zihin ve kalpler üzerindeki etki ve nüfuzu arasındaki fark böylesine kıyaslanamayacak kadar büyüktür işte!”

Evet, filozoflar öğrenci yetiştirirler, izci değil; sosyal ve siyasi önderler bağnaz taraftarlar yetiştirirler, nefsini her türlü kötülükten arındırmış insanlar değil; irfan şeyh ve üstatları teslimiyetçi müritler yetiştirirler; enerjik ve mücahit müminler değil!

EHLİ BEYT MEKTEBİ ise muazzam bir kişiliği ve kendisine has bir özelliği vardır. Onda hem filozofun özellikleri vardır, hem inkılab liderlerinin, hem ariflerin ve hem de peygamberlerin özelliği türünden bir özellik. EHLİBEYT  okulu akıl ve fikir, coşku ve inkılab, teslimiyet ve disiplin, iyilik ve güzellik, çekicilik ve hareket okuludur!

Author: Erzurumname

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir